Gerçek Ötesi Dünyaya Gerçek Bir Bakış: Metaverse Nedir?

#Yenilikler

Hikâye odur ki büyük ve köklü şirket, yakın gelecekte bir gün, çalışanlarını sanal ortamda buluşmaya davet ediyor. Toplantı, zamanında güçlü yatırımların bir neticesi olarak satın alınan sanal binanın 73. katında gerçekleşiyor. Manzara muazzam. İşini fazlasıyla ciddiye alan çalışanlar, en güzel NFT’lerini kuşanıp beklemeye başlıyor. Heyecanlı geçen dakikaların ardından, şirketin üst düzey yöneticisi, pahalı avatarıyla toplantı odasına görkemli bir giriş yapıyor. Herkes, olup biteni coşkuyla izlerken stajyerin gözlerinden kalp emojileri çıkıyor. Üst düzey yönetici, fırtına efektiyle eline aldığı asayı sanal tahtaya vurarak ilk cümlelerini kuruyor ve tüm salon, hayranlıkla ona bakıyor.

Başka Diyarlara Yelken Açmak

Ütopik mi yoksa distopik mi olduğuna karar veremediğim bu yakın gelecek projeksiyonunda yer alan görkemli toplantıya odaklanmadan önce, kavramı yakından inceleyelim. Metaverse, söylendiğine göre karşımıza ilk defa 1992 yılında yayımlanan Snow Crash isimli romanda çıkıyor. İki kelimenin birleşiminden meydana gelen kavram, en yalın hâliyle ‘’öte evren’’ anlamına geliyor. Yani, içinde bulunduğumuz gerçekliğin ötesinde, başka bir evren!

Kimileri tarafından internet teknolojisinin üst versiyonu olarak da adlandırılan bu yepyeni yer, ironiktir ki kendi dünyamızda yapabileceklerimizi hatta daha fazlasını vadediyor. İrili ufaklı pek çok şirket, her gün fiziksel dünyamızı daha iyi tasvir edecek sanal dünyaları oluşturmak için çalışıyor. Sınırların yeniden tanımlandığı diğer alemde oyun oynamak, konsere katılmak hatta ticaret yapmak dahi mümkün.

Sınırsız Görünenin Cazibesi

İnsanoğlu, mevcut konumunu çoğu zaman yetersiz bulmuştur. İçinde bulunduğu fiziki şartların ötesine geçebilmek, ona daima çekici gelmiştir. İşte, meta evren denilen bu nispeten yeni kavram; insana dijital ortamda olmak kaydıyla, istediği birçok şeyi elde etme imkânı sunuyor. Bu sebeple, teknolojik imkânlar da düşünüldüğünde bu alana yönelen ilgiyi anlamak güç değil. Matrixvari bir evrende alışveriş yapmak veya dostlarla huzur içinde ‘’canlı’’ müzik dinlemek kulağa fazlasıyla hoş gelebilir.

Meta, bugünlerde NFT desteğine veda etse de böylesine mega bir şirketin bu kavramı sahiplenmesi, bizlere internetin geleceği hakkında ipuçları verebilir fakat tam anlamıyla ne olacağını kestirebilmek için bence henüz erken. Gelişimin beraberinde getireceği sosyolojik etki, yeni iş kolları ve bakış açımızda meydana gelecek değişiklikleri anlayabilmek için biraz daha zamana ihtiyacımız var.

Asıl Önemli Olanı Unutmamak

Sanal müteahhitlerin inşa ettiği dijital gayrimenkullere kendimizi fazlaca kaptırmak, önümüzde duran tehditlerden biri olabilir. Merkeze yakın arsalara, stratejik köprülere, ucuza bırakılan yatırımlık dairelere; şimdilerde yoğun ilgi var. Şöyle, güzel bir ev satın almak dijital ortamda dahi zor!

İşin şakası bir yana, teknolojiyi sıkı takip etmek ve nimetlerinden faydalanmak ne kadar iyiyse içinde bulunduğumuz dünya ile bağımızı koparmamak da o kadar önemli. Güzel kokusuyla bir çiçek, ferahlatıcı etkisiyle sahilde yürüyüş, dostlarla tadına varılan gerçek kahve, hâlâ çok değerli. Gözlüklerimizi takıp öte diyarlarda maceralara atılırken, asıl olanı ihmal etmeyelim.

Ha, unutmadan! Üst düzey yöneticinin yaptığı konuşma şuydu:

‘’Bugün, toplantımızı bu güzel mekânda gerçekleştiriyorsak bunu asla pes etmeyişimize, hiç durmadan çalışmamıza ve ileri görüşlü oluşumuza borçluyuz. Bizler, geleceği görenleriz! Hiç olmadığımız kadar gerçeğiz. Bundan sonra da büyük işler yapacak, hayaller kuracak, yarınımızı şekillendireceğiz. İşte, bizim başarı hikâyemiz… İnternet bağlantımız kopmadıkça, bizi hiç kimse yolumuzdan alıkoyamaz!’’

Dies ist die Überschrift

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.

Dies ist die Überschrift

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.

Bugünlük benden bu kadar. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. O zamana kadar, kendinize iyi bakmayı ihmal etmeyin. 🙂


Alper