‘’Hiç düşündünüz mü?’’ diye başlayan cümleler genellikle sıra dışı ifadeler içerir. Yeni bilgiler edinmek, yöntemler geliştirmek veya fikirler bulmak temelde doğru düşünmekle başlar. Özellikle, yapay zekânın giderek popülerleştiği günümüz dünyasında sorgulayıcı bakış açısı, robotlar karşısında bir adım öne geçmemiz için daha da önemli hâle geldi. Yapay zekâyı etkin kullanabilen gerçek zekâ, teknolojiden itici güç olarak faydalanabilir. Hatta, düşünmenin cesaretle olan bağlantısı keşfedildiğinde hayatın her alanında olumlu gelişmeler yaşanabilir.
İnsan, düşünen bir varlıktır fakat; aynı zamanda tembeldir. Genellikle, konfor alanına yatırım yapma eğilimindedir. Bu özelliğimizin farkında olan yaşadığımız çağın oyun kurucuları, hayatlarımızı dikkat dağıtıcılarla kuşatmış durumda. Akıllı telefonlar, hatırlatıcılar, adım sayıcılar, planlayıcılar; bizim yerimize bir şeyler düşünen cihazlar her yerde. Şimdilerde, basit işlerimizi dahi aklımızda tutmak zorunda değiliz.
Hâl böyleyken, mevcut yetenekleri köreltmek ve farklılıklar için kafa yormaktan uzaklaşmak çok da zor olmasa gerek. Hızlı yaşadıkça azalan verim, çözümü tekrar hızlı yaşamakta arayan sinir bozucu bir döngüye dönüşebilir. Yolumuzda son sürat ilerlerken esas manzarayı kaçırmak yerine bazen durup düşünmek, henüz farkında olmadığımız yenilikleri keşfetmemizi sağlayabilir.
Elbette, düşünme konusundaki tüm sonuçları tembelliğe indirgeyecek değilim. Günlük hayatın koşuşturmacasında, hayatı boyunca başkaları için çalışan birisi değil manzarayı izlemek; önünü görebilmek için kafasını dahi kaldıramayabilir. Doğduğumuzdan beri bizi bir şeylerle meşgul edenlerin esas amacı belki de budur, kim bilir?
Sözlük anlamına bakıldığında cesaret ‘’Kişinin, tehlikeli bir işe girişirken kendisinde bulduğu güven; cüret.’’ şeklinde özetlenebilir. Konfor alanını terk etmenin yaşatacağı küçük, orta ve büyük ölçekli ıstıraplar baz alınırsa düşünmek gerçek bir cesaret göstergesi olarak kabul edilebilir. Rutinlerin ötesine geçip yeni yaklaşımların izini sürenler, gerçek cesurlardır. Alışılmamış olan risklidir. Herhangi bir alanda o güne kadar gelen bilgileri öğrenip uygulayan birisi uzman sıfatını kazanabilir. Çığır açanlarsa, kâşiflerdir. Uzman olanlara saygı duyar, ezber bozanları aklımıza kazırız.
Bu açıdan, durup düşünmekle düşünüp durmak arasında tereddüt etmek doğru değil. Klişeler bizi en azından her şeyi baştan düşünme zahmetinden kurtarıyor olsa da onlara hak ettiğinden fazla değer vermeye gerek yok. İnsanların çoğu, geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de test edilmiş olanın konforuna sığınırken bizler, değişmek ve değiştirmek için düşünen cesurları hatırlamaya devam edeceğiz.
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.
Bir sonraki yazıya kadar düşünmek üzere.
Alper