Kötü Alışkanlıklardan Kurtulma Rehberi Bölüm 2: Mükemmeliyetçilik

#Kişisel Gelişim #Verimlilik

Mükemmel insanın gerçek hikâyesini duymuş muydunuz? Duyamazsınız çünkü, milyarlarca kişinin gelip geçtiği dünyamızda henüz böyle birisi var olmadı. Fakat, hemen hepimizin çevresinde mükemmeliyetçi olduğunu ısrarla vurgulayanlar olabilir. Öyle birini gördüğünüzde, yanına usulca sokulup mükemmele yaklaşmasını engelleyen bu düşünceden arınması gerektiğini kulağına fısıldayabilirsiniz. İşte, bugünkü yazımın amacı…

Kusura Bakmayın

Hayatın tüm zorlukları arasında ilerlemeye çalışırken ipteki cambazlara benziyoruz. Her birimiz, içinde bulunduğumuz koşullar, beklentilerimiz ve yapmamız gerekenler arasında debelenip duruyoruz. Asıl amacımız, dengede kalarak istikrarlı bir biçimde yol katetmek! Bu uğurda çalışırken, kusurlara gereğinden fazla odaklanmanın, vakit kaybettireceği aşikâr. Öyleyse, yapmamız gerekenlere kısaca bir göz atalım.

Mükemmel Olan Aslında Ne?

Öncelikle, neyin mükemmel olduğunu iyi düşünmemiz gerekiyor çünkü, Türk Dil Kurumu’na göre kusursuz, tam ve eksiksiz anlamlarına gelen kelime, oldukça yoruma açık. Öyle ki yapılan işlerin ne denli başarı ifade ettiği kişiden kişiye değişebileceği gibi biz bile bugün muhteşem bulduğumuz bir çalışmamızın, yarın vasat olduğunu düşünebiliriz. Yani, işi o anki bakış açımıza göre değerlendirir; kusursuz veya noksan buluruz. Yaratılışımız mükemmel, bu doğru; ancak ortaya çıkardığımız her eserin kusursuz olması mümkün değil!

Kendi Mükemmeline Yaklaşmak

Hayallerimiz ve gerçekte yapabileceklerimizin amansız savaşında kazanan daima bellidir. Sınırsız olan, sınırlıyı yener. Kurduğumuz düşler, çoğunlukla, inşa ettiğimiz gerçeklerden üstündür. Öyleyse esas hedefimiz, mükemmele ulaşmak değil, mümkünün en iyisini yapmaya çalışmak, yani vasattan kaçınmak olmalı. Doğru ve istikrarlı adımlarla yol katederek, gün geçtikçe kendi mükemmelimize yaklaşabiliriz. Potansiyelimizin farkında olduğumuz için ürettiğimiz işlerin zihnimizdeki ile birebir örtüşmemesi durumunda, hayal ile gerçeğin kadim mücadelesini hatırlamakta fayda var.

Bir Yerlerde Hata Olmalı

Hata yapmaktan korkup harekete geçmemek, büyük bir hatadır çünkü, hatasız olmak için, hiç iş yapmamak lazımdır. Önemli olan, eksiklerden ders çıkarmak ve bunları bir sonrakinde tekrarlamamaktır. Pek çok insan, ilgilendiği alanda önce çok gelişip daha sonra üretme taraftarıdır. Oysa, en iyi tecrübeler, kenarda pratik yaparken değil; sahada mücadele ederken kazanılır. Bu yüzden esas değerli olan, ilerlemektir. Başkalarını gözünde büyütüp, kendi işlerini acımasızca eleştirmek kimseye fayda sağlamaz.

Dengede Kalmak

Mükemmel olma isteğimizin hiçbir iş yapmamakla sonuçlanmaması için dengede kalmayı önemsemeliyiz. İpteki cambazın titizliğiyle adımlarımızı atarken, bizleri olumsuzluğa sevk edecek düşüncelerden arınmalıyız. Kusursuz görünmediği için başarılı işlerimizden dahi mutsuzluk çıkarmak yerine, kendimizle barışarak yolumuza devam etmeliyiz. Mükemmele daha da yaklaşmak için mükemmeliyetçiliği yenmeliyiz!

Dies ist die Überschrift

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.

Dies ist die Überschrift

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.

Bugünlük benden bu kadar. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. O zamana kadar, kendinize iyi bakmayı ihmal etmeyin. 🙂


Alper