İş Hayatında İletişim Sanatı

#İş Yaşamı #Kişisel Gelişim #Verimlilik

Zihin dünyalarımız yeterince kalabalık. Teknolojik koşullarla gelişen iletişimin gücü, bir hayli etkin. Maruz kaldığımız hız, akıl almaz boyutlarda. Hâl böyleyken doğru zamanda doğru hamleyi yapmak, kendimizi düzgünce ifade edebilmek, empatik düşünerek karşı tarafı daha iyi anlamak, iş ve sosyal yaşam kalitemizi artırabilecek önemli faktörler. Sağlıklı iletişim yöntemleri ile hem bireylerin daha mutlu olmasını sağlamak hem de kurum kültürünü desteklemek mümkün. Bugünkü konumuz, iş hayatında iletişim sanatı.

Kendini Açmak

Bugüne kadar farklı ekiplerle çalışmış olmanın bana kazandırdığı tecrübeler, bazı problemlerin yeterince açık konuşmamaktan kaynaklandığını gösterdi. Zihin dünyamızın dışarıdan fark edildiği yanılgısına kapılmak, bu sorunu oluşturan etkenlerden biri. Şu bir gerçek ki hayatımızın her alanında iletişim hâlinde olduğumuz kişiler, bizleri ötemize yansıyan fikirlerimiz ve davranışlarımız ölçüsünde tanıyabilirler. Elbette, bu bizim için de geçerli. Öyleyse, açık olmakta yarar var.

  • Çalışma şartlarında problem mi var? Konuş.
  • Bazı tavırlar seni rahatsız mı ediyor? Anlat.
  • İşinde zorlandığın noktalar mı mevcut? Çekinme.
  • Bir yerlerde hata olabilir mi? Söyle.
  • Başarılı olduğunu düşündüğün çalışmalar mı oldu? İfade et.

Yani kısaca, ister olumlu ister olumsuz olsun, dile getirilmesi gerekenleri kendimize saklamak doğru değil. Tabi bu durum, iletişimde olan tarafların dürüst olduğunu varsayarak, yerinde ve zamanında konuştuğumuzda geçerli. Sessiz kalarak karşı tarafın anlamasını beklemek, yanlış anlaşılmaktan çekinmek, komik duruma düşmekten korkmak gibi sebepler tanıştıkça aşılabilir. Yetersiz iletişim terk edildikçe, işler yolunda gitmeye başlayacaktır. Arzu edilen ekip ruhunun oluşması, güçlü iletişimle desteklenebilir.

Doğrular ve Yanlışlar

İletişimde duygu ve düşünceleri karşı tarafa doğru biçimde aktarmak esastır. Bu hedefimizde bizlere yardımcı olacak konuşma şekli, tonu ve beden dili gibi temel konuları dikkate almak gerekir. Sesimizin şiddeti, mimiklerimiz, el hareketlerimiz hatta duruş biçimimiz dahi ağzımızdan çıkan sözlerin anlamını değiştirebilir. Bazen küçük bir gülümseme, mesajımızın daha güçlü iletilmesine yardımcı olabilir. Özellikle, yazılı konuşmalarda yanlış anlaşılabilecek ifadelerden kaçınmak gerekir. Elektronik posta iletişimi gibi fiziken karşı karşıya gelinmeyen böylesi durumlarda ucu açık tabirler kişiyi hiç olmadığı hâlde sert veya sinirli gösterebilirken; hatalı kelime seçimleri istenmeyen krizlere sebep olabilir.

Niyetini Düşünmek

Kişiler arası iletişimi zarara uğratan etkenlerden biri de niyet okumadır. Söze ve davranışa tam olarak güvenilmediği yerde anlam çıkartmalar başlayabilir. İnsanlar, birbirlerine karşı anlayışlı ve dürüst olmalıdır. Yapıcı eleştiriler, kişiyi geliştirir. Gereksiz alınganlık, ilişkileri bozar. Sürekli, davranışların arka planını düşünmek, hareketlere ekstra anlamlar yüklemek iki taraf için de yorucudur. Haksızlıktan kaçınmak için empatik düşünme tercih edilmeli ve alışkanlığa dönüştürülmelidir. Tarafların yeterince dürüst olmadığı durumları ayrı tutarsak çatışmaların kaosa dönüşmesini engellemek, genel manada sorun çözücü olmak, niyet okumak yerine iyi niyetli olmak, meselenin özüdür.

Dies ist die Überschrift

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.

Dies ist die Überschrift

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. İletişimi kesmeyelim. 🙂


Alper